Bir varmış, bir yokmuş. Kocaman ormanın içinde, minik bir ayıcık yaşarmış. Adı Bubu’ymuş. Bubu çok meraklı ve oyuncu bir ayıcıkmış.
Bir sabah uyanmış, gökyüzüne bakmış ve gökyüzünde uçuşan balonlar görmüş. Balonlar kırmızı, mavi, sarı, yeşil… Her biri birbirinden güzelmiş!
Bubu heyecanla annesinin yanına koşmuş:
— Anne! Gökyüzünde ne güzel renkli şeyler uçuyor!
Annesi gülümsemiş:
— Onlar balon yavrum. Uçurtma gibi gökyüzüne uçarlar. İstersen birlikte bir balon bulmaya gidelim.
Bubu sevinçten zıplamış:
— Yaşasın! Hadi gidelim!
Ormanda yürümeye başlamışlar. Bir süre sonra karşılarına sevimli tavşan Mino çıkmış.
Mino da balonları görmüş:
— Ben de bir tane istiyorum! demiş.
Üçü birlikte ilerlemişler. Sonunda bir ağacın altında bir sepet bulmuşlar. Sepetin içinde bir sürü renkli balon varmış.
Bubu kırmızı olanı almış, Mino mavi olanı, annesi ise sarı olanı. Hep birlikte gökyüzüne bırakmışlar balonlarını.
Balonlar uçmuş, uçmuş, taaa bulutlara kadar çıkmış.
Bubu çok mutluymuş:
— En güzel günüm bu oldu! demiş.
Annesi gülümsemiş:
— Senin gülümsemen, en güzel balon gibi parlıyor Bubu.
O günden sonra Bubu her sabah gökyüzüne bakar, yeni renkler hayal edermiş.
Ve her gece, rengârenk balonları rüyasında görürmüş.
Gökten üç balon düşmüş:
Biri Bubu’ya, biri Mino’ya, biri de bu masalı dinleyen miniğe 💛
SON