Kayıp Orman ve Sihirli Kuş
Bir varmış bir yokmuş…Uzak diyarların en gizemli köşesinde, büyük dağların ardında, sonsuz gibi görünen Kayıp Orman varmış. Bu ormanın adı […]
Bir varmış bir yokmuş…Uzak diyarların en gizemli köşesinde, büyük dağların ardında, sonsuz gibi görünen Kayıp Orman varmış. Bu ormanın adı […]
Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, uzak diyarlarda yemyeşil ağaçlarla çevrili, kuşların cıvıldadığı, derelerin şırıl şırıl
Akşam rüzgârının ipek gibi hafiflediği, pencerelerin ardında sarı ışıkların tek tek yandığı küçük bir kasabada, Ela adında meraklı bir çocuk
Bir zamanlar, yeşillikler içinde küçük bir köy vardı. Bu köyün adı Gültepe idi. Köy halkı huzur içinde yaşar, gündüzleri tarlalarda
Bir varmış bir yokmuş… Denizin dalgalarla gülümsediği, rüzgârın iğde ağaçlarına sırlar fısıldadığı sakin bir kasabada, birbirinden ayrılmayan üç arkadaş yaşarmış:
Güneşin altın sarısı ışıklarını yemyeşil çayırlara gönderdiği, tavukların “gıt gıt gıdak” diyerek neşeyle dolaştığı, kuzuların “mee mee” diye annelerini aradığı
Bir varmış bir yokmuş… Çok uzak diyarlarda, ağaçların göğe uzandığı, kuşların şarkılar söylediği, çiçeklerin gökkuşağı gibi rengarenk açtığı bir Büyük
Bir varmış bir yokmuş… Gökyüzünün en yükseklerinde, insanların gözleriyle göremediği kadar uzaklarda, kocaman bir ülke varmış. Bu ülkenin adı Yıldızlar
Bir varmış bir yokmuş… Denizle ormanın kol kola yürüdüğü, rüzgârın tuz ve çiçek kokusunu karıştırıp evlerin pencerelerine taşıdığı küçük bir
Bir varmış, bir yokmuş…Uzak diyarlarda, gökyüzüne komşu, bulutların üzerinde kurulu masmavi bir köy varmış. Bu köyün adı Gökyüzü Bahçesi imiş.